Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyaretini erteledi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda konuştu. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizlerin giderek arttığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor.”

HAÇLI ZİHNİYETİ

“Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”

MODERN DÖNEM FİRAVUNLARI

“Türkiye olarak Kudüs’e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz. Son bir asırdır haçlı heveslileri ile Siyonist yayılmacılık arasında sıkışan Kudüs-ü Şerif’i tüm insanlık için tekrar bir Darüsselam haline getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. 7 Ekim’den bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyen hiç uzağa gitmesin son 203 gündür 35 bin Filistinliyi, acımasızca katledenlere baksın.”

GAZZE KASABI TARİHE GEÇTİ

“Günümüzün Hitler’i ve Nazileri Gazze’de 15 binden fazla çocuğu öldüren katillerdir. Netanyahu, kendisinden önceki caniler gibi adını ‘Gazze kasabı’ olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Alnına yapışan bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır. Şimdi biz böyle konuşunca bakıyorsunuz birileri hemen rahatsız oluyor. Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de antisemitizmle itham ederek bizi susturabileceğini zannediyor. Ellerindeki basın ve lobi gücüyle Gazze’de işledikleri cinayetlerin üstünü örtebileceklerini düşünüyorlar. Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Ne yaparsanız boş. Ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz.”

“Ey Netenyahu, duam şu: Ya Rab, Kahhar ismi şerifinle tecelli ederek başta Netanyahu olmak üzere bu Siyonistleri kahru perişan eyle. Birileri dönse de biz yolumuzdan dönmeyiz. Dönmeyeceğiz. Çünkü biz Allah’a ve hesap gününe inanıyoruz. Biz şartlara göre, esen rüzgara göre, konjonktüre göre sözünü, duruşunu, tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu kutlu yola ömrümüzü adadık. Yarım asırlık siyasi hayatımız boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik.”

Hesabını ebedi alemde vereceksiniz

“İsrail’le artık ilişkilerimizi ticari anlamda kestik, kesiyoruz” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Ticari açıdan 54 ürün grubunda İsrail’e ticaret kısıtlaması uygulayan tek ülke Türkiye’dir. Gazze katliamlarının çok öncesinde askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin sevkini zaten tamamen durdurmuştuk. Seçim sürecinde bu konuda büyük bir haksızlığa ve iftiraya maruz kaldık. Hatta ‘İsrail’e jet satışı yapıldı’ iftirası atacak kadar gözlerini kararttılar. ‘Jet yakıtı gönderdiler’ diyecek kadar akıl, vicdan ve ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Şimdi aynı çevrelerin, şu utanmazlığa bakın,Kürecik’teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Kürecik’teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle herhangi bir ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir şeye zaten izin vermez, vermemiştir ama bir Müslüman olarak her şeyden önce yalan, Allah’ın ve Resulünün en çok nefret ettiği şeydir. Böyle yalan söylemeyin. Kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz.”

İFTİRA ATARAK SİYASETÇİLİK OYNANMAZ

Kendi devletine ve milletine iftira atarak da siyasetçilik oynanmayacağını söyleyen Erdoğan, “Varsa elinizde bir belgeniz, deliliniz çıkarsınız iddialarınızı ispat edersiniz. Bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın ama müfteri damgası yemekten ilanihaye kurtulamazsınız” dedi.

Direnişçilere terörist yaftası vuramayız

“Tüm imkansızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, yalnız başlarına tüm insanlığın onurunu savunurken hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sırf İsrail ve Batılı destekçileri öyle istedi diye Hamas’a, terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. İsrail’e gönüllü veya ücreti mukabili uşaklık yapan lejyonerlerin ve kiralık kalemlerin kavramlarıyla Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Varsın birileri rahatsız olsun. Varsın birilerinin ezberleri bozulsun. Biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamaslı kardeşlerimizin Filistin’in Kuvayi Milliyesi olarak görmeye devam edeceğiz.”

Amerika’daki protestoları görmüyorlar

Son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirten Erdoğan, “Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze’deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze’de öldürülen 140’tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm’in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail’e söz geçirememiş, Gazze’deki katliamların önüne geçememiştir” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir